Vergi ve sosyal güvenlik konularını kapsayan yeni yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda onaylanarak yasalaştı.
Bu yasa, kayıt dışı ekonomiyi azaltmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, vergi dairesinin bilgisi olmadan vergi mükellefiyeti oluşturmadan faaliyet gösterenlere uygulanacak vergi ziyaı cezası %50 oranında artırılacak.
Vergi Usul Kanunu’na bağlı usulsüzlük cezalarına ait cetvelde değişiklik yapılmasıyla da kayıt dışılıkla mücadelenin güçlendirilmesi öngörülüyor.
Yasada bazı özel usulsüzlük cezalarının artırılması ve tekrarında artırılmış ceza uygulanması kapsamında düzenlemeler yer alıyor.
Başkalarına ait banka hesaplarının, ödeme kaydedici cihazların ve POS cihazlarının kullanılması durumunda uygulanacak cezalar kanunla belirleniyor.
Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) normal mesai saati haricinde ve daire dışında fiilen çalışan personeline, bu şekilde çalıştıkları her bir saat için 160 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda fazla çalışma ücreti ödenecek. Aylık 50 saati geçemeyecek şekilde ödeme yapılacak personel sayısı GİB taşra teşkilatı kadro ve pozisyonlarında bulunan toplam memur ve sözleşmeli personel sayısının yüzde 20’sini geçemeyecek. GİB taşra teşkilatı kadro ve pozisyonlarında bulunan 4 bin personelin tamamının bu ödemeyi alması durumunda düzenlemenin bütçeye toplam etkisinin yıllık 348,6 milyon lira olması öngörülüyor.
Ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına limanlarda verilen kiralama, bakım gibi hizmetlere KDV istisnası uygulanmaması ve mevcut istisnanın kısmi istisnaya dönüştürülmesi halinde yıllık toplam 5,4 milyar lira etki oluşturması bekleniyor.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların yurt içine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan gelir ve kurumlar vergisi istisnası kaldırılacak, sadece bu bölgelerde imal edilen ürünlerin yurt dışına satışından elde edilen kazançlar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulacak. İstisnanın ihracatla sınırlandırılması durumunda 2025 yılı için 2,5 milyar lira gelir etkisi tahmin ediliyor.
En düşük emekli aylığı 12 bin 500 lira
Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı yüzde 2,25 olarak belirleniyor. Tüm sigortalıların prime esas kazanç alt sınırı üzerinden bildirildiği varsayıldığında prim gelirlerinin bir yılda yaklaşık 10,9 milyar lira artması; böylece SGK’nin gelirlerinde yaklaşık yüzde 12,5 artış öngörülüyor.
En düşük emekli aylığının 12 bin 500 lira olmasına yönelik hükümden 3,7 milyon kişi etkilenecek. Bu durumun, 2024 yılı için 33,2 milyar lira maliyet oluşturması değerlendiriliyor.
8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı sayılanlardan, ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananların, aynı iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde işverenlere sağlanan 5 puanlık sosyal güvenlik destek priminin Hazine tarafından ödenmesine ilişkin uygulama sonlandırılıyor. Bu indirimin 2024 yılı ağustos ayı/dönemi itibarıyla kaldırılmasıyla kamu giderlerinin yıllık 13,7 milyar lira azalması bekleniyor.
Türkiye’de kurulmuş olmaları şartıyla kurumlar vergisinden istisna tutulanlardan taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, ticari mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların yüzde 50’sinin belirlenen süre zarfında kar payı olarak dağıtılması gerekecek. Ortaklara dağıtılan kar paylarından alınacak gelir ve kurumlar vergisinin etkisinin 7,2 milyar lira olacağı tahmin ediliyor.
Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında elde edilen kazançlardan alınan kurumlar vergisi oranı yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarılacak. Böylece 557 milyon lira kurumlar vergisi etkisi oluşacağı değerlendiriliyor.
Çok uluslu şirketlere yönelik küresel asgari kurumlar vergisi uygulamasına yönelik düzenlemelerden 40 milyar lira gelir bekleniyor.
Yurt dışına çıkış yapan vatandaşlardan çıkış başına alınacak harç 500 liraya yükseltilecek ve her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak. Bu uygulamanın yıllık gelir etkisinin 4,3 milyar lira olacağı tahmin ediliyor.
Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’a göre gerçekleştirilen projeler ile Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre kamu özel işbirliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyette bulunan kurumların kazançları üzerinden yüzde 30 oranında kurumlar vergisi hesaplanacak.
Düzenlenmeyle, bu kurumların münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara değil, tüm faaliyet kazançlarına bu oran uygulanacak. Hüküm, bu yasalara göre düzenlenen sözleşmelere doğrudan taraf olan kurumlar için geçerli olacak, taşeron sözleşmeleriyle alt yüklenicilerin bu kapsamda yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlarında kurumlar vergisi oranına yönelik genel hükümler geçerli olacak.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen “yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlıklı hükme göre, hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’undan az olamayacak. Bu hesaplamada tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası, emisyon primi kazanç istisnası, sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları, risturn istisnası, finansal kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan “sat, geri kirala” işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna ile girişim sermayesi fonu indirimi ve korumalı iş yeri indirimi dikkate alınmayacak. Mikro ve küçük işletme tanımına giren kurumlar vergisi mükelleflerinin teknoloji geliştirme bölgesi kazanç istisnası ile aynı işletmelerin AR-GE ve tasarım indirimleri de hesaplamada kazançtan indirilecek.
Payları, Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında halka arz edilen kurumlar, ihracat yapan kurumlar ile sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan indirimler nedeniyle ödenmeyen verginin yanı sıra düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere mükelleflerin indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi, asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülecek.
İlk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren 3 hesap dönemi boyunca bu hükümler uygulanmayacak. Bu düzenlemedeki indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço karına, kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutarı ifade edecek.
Söz konusu oranı, sektörler, faaliyet konusu, iş kolları ya da üretim alanları itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, hükmün uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Bu hükümler, 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Küresel asgari kurumlar vergisi
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, nihai ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki 4 hesap döneminin en az 2’sinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmelerinin ilgili hesap dönemindeki kazançları, “yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi”ne tabi tutulacak. Hesap döneminin 12 aydan farklı olması durumunda, hesaplanan konsolide hasılatın bir yıla tamamlanmasıyla tespit edilen tutar, söz konusu hasılat sınırının tespitinde dikkate alınacak.
Bu hüküm 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi çerçevesinde Kanun’a bazı tanımlar eklenecek, bu vergiden muaf olanlar ile bu vergiden istisna tutulan kazançlar belirlenecek.
Uluslararası deniz taşımacılığı faaliyetinden elde edilen kazançlar ile bu faaliyetle bağlantılı olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerden elde edilen kazançlar yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden istisna tutulacak.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderler veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar, istisna dışı kazançlardan indirim konusu yapılamayacak.
Vergi yükünün tespitinde dikkate alınan düzeltilmiş kapsanan vergilerin hesaplanması hüküm altına alınacak. Çok uluslu işletme grubunun ülkesel bazlı vergi yükü hesaplamasında, o ülkede bulunan bağlı işletmelerin hesaplanan düzeltilmiş kapsanan vergileri dikkate alınacak.
İlgili ülkenin mevzuatında kurumlar vergisi oranının asgari kurumlar vergisi oranı olan yüzde 15’in altında olması durumunda, Kabul Edilebilir Finansal Muhasebe Standartları’na göre hesaplanan ve ertelenmiş vergi varlığı hesaplarına alınan tutarlar, asgari kurumlar vergisi oranı uygulanarak yeniden hesaplanacak.
Kurumlar vergisinin uygulanmadığı ülkelerdeki işletmelere, zararların asgari kurumlar vergisi oranıyla çarpılması sonucu tespit edilen tutarları, sonraki hesap dönemlerindeki kapsanan vergilerde dikkate alabilme imkanı verilecek.
Vergi ziyaı cezası
Vergi ziyaı cezası, vergi dairesinin bilgisi dışında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunarak vergi ziyaına sebep olunması halinde yüzde 50 artırılacak. Aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonra yapılacak tarhiyatlar nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarına da aynı artırım hükmü uygulanacak.
Vergi Usul Kanunu’nda “özel usulsüzlükler ve cezaları” hükmünde yapılan değişikliğe göre, bir takvim yılı içerisinde ilgili hükümler uyarınca birden fazla özel usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda caydırıcılığı artırmak amacıyla artan ceza uygulaması getiriliyor. Öte yandan hükme, mükellef grupları ve ilgili usulsüzlüklere yönelik cezaların yer aldığı yeni bir cetvel de ekleniyor.
Bu kapsamda yer alan bazı cezaların, her yıl yeniden değerleme oranında yükseltilmesinin yanı sıra tutarları yeniden belirlenerek caydırıcılığın artırılacağı öngörülüyor. Bir takvim yılı içerisinde birden fazla özel usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda caydırıcılığı artırmak amacıyla artan ceza uygulaması getiriliyor.
Kanun kapsamı dışında belge düzenleyenlere 2 kat özel usulsüzlük cezası kesilecek, bu durumun idarenin bilgisine girmeden önce belgeyi almak zorunda olanlar veya belge muhteviyatı işlemin muhatapları tarafından 5 iş günü içerisinde bildirilmesi halinde ise Kanun kapsamı dışında belge düzenleyenlere 6 kat özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Yasada sayılan belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunanların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde bu durumun belge muhteviyatı işlemin muhatapları tarafından 5 iş günü içerisinde idareye bildirilmesi halinde bu kimselere ceza kesilmeyecek; belgeleri düzenlemeyen, eksik veya yanıltıcı düzenleyenlere ise özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanacak.
Vergi borcunun uzlaşma ile silinmesi kalkıyor, ana para borç silinmesi yapılmayacak.
Mecliste kabul edilen yasada vergi ve sosyal güvenlik alanına ilişkin öne çıkan düzenlemeler şöyle:
-Vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılacak; günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları tespit edilecek.
– Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecek.
– Kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçlarıyla gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistem veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için belirlenen özel usulsüzlük cezasının 3 katı ceza uygulanacak.
– 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı sayılanlardan, ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananların, aynı iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde işverenlere sağlanan 5 puanlık sosyal güvenlik desteği sonlandırılacak.
– Yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından deprem nedeniyle yapılacak yardımlara KDV istisnası sağlanacak.
– Yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki 4 hesap döneminin en az 2’sinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmelerinin kazançlarına “yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi” uygulanacak.
– Taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların yüzde 50’sinin, belirlenen süre içerisinde kar payı olarak dağıtılması gerekecek.
– Aracı hizmet sağlayıcıları ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınacak.
– Yurt dışına çıkan vatandaşlardan çıkış başına alınacak harç tutarı 500 liraya yükseltilecek, harç her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak.
– Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin oranı yüzde 15 olacak.
– Aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen sendika üyesi kamu görevlilerine, toplu sözleşmeyle belirlenen tutarda toplu sözleşme ikramiyesi ödenecek.