İhracatta devlet teşvikleri çok detaylı bilinmeyen bir konu. Ben, bu haftadan itibaren bu konuyu tüm yönleri ile sizlere aktaracak makaleler yazacağım. Bu hafta bu konunun ilk makalesi Türkiye’de güncel olarak uygulanmakta olan ihracata yönelik vergi teşvikleri konusunu kısaca anlatıyorum. Bu konunun devamı ihracatta götürü gider uygulamasını bir sonraki makalemde bağımsız konu olarak anlatacağım. Daha sonraki makalelerimde tüm yönleri ile ihracat teşvikleri, ihracata yönelik kredi ve destekleri de okuyabilirsiniz.
İhracatın yatırım ve üretim ile olan sıkı bağı yüzünden teşviklerin üretime yönelik ve ihracata yönelik olarak ayrılması pek mümkün değildir. Üretim olmadan ihracat olamayacağı gerçeği göz önüne alındığında, yatırım ve üretime yönelik vergisel teşvikler dolaylı olarak ihracata da sağlanmış olmaktadır. Doğrudan ihracata yönelik vergi teşvikleri konusundaki uygulama Dış Ticaret Müsteşarlığının yetkisi dâhilinde bulunmaktadır. İhracatçılar için vergi teşvikleri genel olarak gümrük vergisi muafiyeti, vergi, resim, harç istisnası, KDV ve ÖTV istisnasından oluşmaktadır.
Özellikle, Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Hakkında Karar ile Küçük ve Orta Ölçekli işletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Karar hükümleri uyarınca sağlanan vergi resim ve harç istisnası belli değerde ihracat taahhüdü gerektirdiğinden fiiliyatta sadece ihracatçı firmalara yönelik olarak uygulanmaktadır.
İhracatçıların dünya fiyatlarından girdi temin edebilmelerini ve böylece uluslararası piyasalarda rekabet güçlüğü çekmemelerini sağlamak üzere, Dâhilde işleme Rejimi (DİR) Kararı çerçevesinde bazı malların ithalinde gümrük vergisi kolaylığı Getirilmiştir. Bu şekilde ithal edilen mallar, gözetim ve korunma önlemleri ile ithalatta haksız rekabetin önlenmesi gibi ticaret politikası araçlarına da tabi tutulmamaktadır. İhracata yönelik olarak uygulanmakta olan diğer bir vergisel teşvik de, mal ve hizmet ihracatının KDV’den ve ÖTV’den istisna edilmesidir.
Ayrıca Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan ihracatçılar bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini asmamak şartıyla, yurt dışındaki bu işlerle ilgili belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilmektedirler. (Bu konuyu tüm yönleri ile bir sonraki makalemde daha ayrıntılı açıklayacağım) günümüzde Türkiye’de uygulanmakta olan ihracata yönelik vergisel teşviklerin her birini hem mevzuat yönünden hem de mevcut uygulama yönünden Kapsamlı biçimde ele alınmaya çalışacağım.
Dâhilde işleme Rejiminin Amacı ve Faydaları
Dâhilde isleme rejimi ile ihracatçı firmalara, dünya piyasa fiyatlarından hammadde, yardımcı madde, ambalaj malzemesi temin etmek suretiyle, ihracatı arttırmak, uluslararası piyasalarda ihraç ürünlerine rekabet gücü kazandırmak, ihracat pazarını geliştirmek ve ihraç ürünlerinin çeşidini arttırmak amaçlanmıştır. Dâhilde işleme Rejimi çerçevesinde tanınan hakların ihracatçılara sağladığı birçok avantaj bulunmaktadır.
Dâhilde işleme tedbirleri
Dâhilde işleme Rejimi kapsamında sağlanan avantajlardan iki sistem yoluyla
Yararlanmak mümkündür. Bunlardan ilki şartlı muafiyet sistemi, ikincisi ise geri ödeme
Sistemidir.
1. Şartlı Muafiyet Sistemi
Bu sistemde, ihracatçı firmalar ihracat taahhüdü karşılığında, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile ambalaj ve isletme malzemelerini ithal ederken ödemeleri gereken gümrük vergisi, KDV, diğer vergilerden muaf tutulmakta ve ticaret politikası önlemlerine tabi olmamaktadır.
Bu yöntemin düzenlenmesinin temel amacı normal ithalat prosedüründen Kaynaklanan işlem maliyetlerinin asgariye indirilmek istenmesidir.
2. Geri Ödeme Sistemi
Geri ödeme sisteminde, ihraç edilecek ürünün bünyesinde kullanılacak girdilerin ithalatı sırasında gümrükte ödenmesi gereken vergiler ödenmektedir. İthal eşyası kullanılarak elde edilen mamullerin ihracı halinde ise ithalat sırasında alınan vergiler iade edilir. Bu sistemden yararlanılabilmesi için, DİİB alınması ve eşyanın geri ödeme Sistemi kapsamında olduğu hususunun gümrük giriş beyannamesinde belirtilmiş olması gerekmektedir.
Tecil-terkin uygulaması
Tecil-terkin kapsamında işlem yaptırmak isteyen ihracatçı-imalatçılar, belgelerini satıcılara ibraz ederek hesaplanan verginin kendilerinden tahsil edilmemesini talep etmelidirler. Bu kapsamda işlem yapacak satıcıların kendilerinden talep edilen malın, belgedeki cins ve miktarına uygun olup olmadığını, daha önce satın alınan miktarları da göz önünde bulundurarak belirlemesi gerekmektedir. Düzenlenecek faturada toplam bedel üzerinden hesaplanan KDV alıcıdan tahsil edilmeyecektir. Faturaya; “KDV Kanunu’nun geçici 17. maddesi hükmü gereğince katma değer vergisi tahsil edilmemiştir” ibaresi yazılacaktır.
Dâhilde isleme veya geçici kabul rejimi kapsamında yapılan teslimler için KDV Kanunu’nun 11/1-c maddesi uygulamasına ilişkin genel tebliğlerde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Ham ve yardımcı madde satıcıları tarafından bu dönemde verilecek beyannameye, alıcılar tarafından onaylanarak verilen geçici kabul veya Dâhilde işleme izin Belgesinin bir fotokopisi eklenecektir. İhracatçıya bu kapsamda teslim yapan imalatçılar ise beyannameye, ihracatçı tarafından şerh düşülen geçici kabul veya Dâhilde işleme izin Belgesinin fotokopisini ekleyecektir.
Terkin-iade işlemleri
Tecil-terkin kapsamında satın alınan maddelerle imal edilen malların süresi içinde ihraç edildiği YMM tarafından düzenlenecek bir raporla tespit edilecektir. Düzenlenecek rapor, tecil-terkin kapsamında ihracatın yapıldığı her dönem için ayrı ayrı düzenlenecek ve ikişer örneği ihracatın yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde satıcıya verilecektir. Ancak, bu süre içinde makul mazeret bildirenlere VUK’ un 17.maddesine göre vergi dairesince bu sürenin en çok bir katı kadar ek süre verilebilmektedir. Satıcıların sözü edilen raporu bağlı olduğu vergi dairesine ibraz etmesi üzerine, tecil edilen vergi terkin edilir. Bu kapsamda satın alınan ham ve yardımcı maddelerle imal edilen malların ihracatçıya tesliminde tecil-terkin uygulanması durumunda, aynı rapor ile hem satıcının, hem de imalatçının tecil edilen vergileri terkin edilir.
Tecil-terkin uygulaması kapsamında satın alınan mallardan üretilen malların izin belgesinde öngörülen süre ve şartlara uygun olarak ihraç edilmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, tecil tarihinden itibaren vergi zıyaı cezası da uygulanmak suretiyle gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.
KDV Kanunu’nda İhracat İstisnası Kapsamı
İhracatta KDV istisnası, ihracatçıların dünya pazarlarında rekabet gücünün Arttırılması amacıyla 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 11. ve 12. maddesi ile yapılan Düzenlemelerle Türk Vergi Sisteminde yerini almıştır.
1.maddenin a bendinde;
“_İhracat teslimleri ile bu teslimlere ilişkin hizmetler ve yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler KDV ‘inden istisna tutulmuştur” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin b bendinde ise;
“ Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların Türkiye’den satın alıp yurt dışına Götürdükleri mallara ait ödenen KDV’nin iade edileceği ve yolcu beraberinde yurt Dışına çıkarılan eşyaların da normal ihracat seklinde vergiden istisna tutulacağı”Hükmü düzenlenmiştir
KDV Kanunu 11.maddesine 3297 sayılı kanunla eklenen c bendinde ise, ihraç Kaydıyla yapılan satışlarda ihracatçılar tarafından KDV’nin ödenmeyerek bir tür ön ihracat uygulaması öngörülmüştür. KDV Kanunu’nun 11. maddesi ile ihracatın ülke ekonomisi için taşıdığı önem
Göz önüne alınarak istisna kapsamı çok geniş tutulmuştur.
KDV Kanunu’nun 12. maddesinde, bir teslimin ihracat sayılabilmesi için gerekli şartlar belirlenmiştir.
Son olarak, Kanunun 32. maddesinde, mükelleflerin istisna kapsamında gerçekleştirdikleri işlemleri dolayısıyla yüklendikleri vergileri, istisna kapsamında olmayan işlemleri üzerinden hesapladıkları vergiden indirebilecekleri, indirim dolayısıyla giderilemeyen verginin de iade edileceği hükme bağlanmıştır. Bu madde ile ülke ekonomisi açısından önem ve özellik taşıması nedeniyle, ihracat ve bir kısım ulaştırma sektörünün ve bunlara bağlı bir kısım hizmetlerin vergi yükünü tamamen kaldırmak ve bu suretle uluslararası ticarette rekabet eşitliği sağlayabilmek amaçlanmıştır.
KDV İhracat İstisnasının Şartları
KDV Kanunu’nun 11/1-a maddesi ile ihracat teslimlerinin KDV’den istisna tutulacağı belirtilmiştir. KDV Kanunu’nun 12. maddesinde belirtildiği gibi, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar gerçekleşmelidir.
a) Teslim, yurtdışındaki bir müşteriye yapılmalıdır.
b) Teslim konusu mal, TC Gümrük Bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır.
İhracat Sayılan Yurtiçi Satışlar
İhracat Teşvik Mevzuatı hükümlerine göre, bazı yurt içi satışlar ihracat olarak değerlendirilebilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, mallar yurt dışına satılıp TC gümrük bölgesini geçmediği sürece, KDV yönünden ihracat istisnası uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle, prensip olarak, ihracat sayılan yurt içi satışların KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
İhraç Kayıtlı Satışlar
KDV uygulamasında ön ihracat istisnası olmamasına karsın, KDV Kanun’unun 11/1 maddesine 3297 sayılı kanunla eklenen ( c ) bendi ile 20.06.1986 tarihinden itibaren ihraç kaydıyla yapılan teslimler ihracat istisnası kapsamına alınmıştır. Tecil terkin sisteminde alıcı konumundaki ihracatçı, aldığı malı belli şartlar altında ihraç etmek şartıyla satıcıya KDV ödeme, ihracatı gerçekleştirdikten sonra vergi iadesi formaliteleri ile uğraşmamaktadır. Böylece hem zaman ve emek tasarrufu yapmış olmakta hem de vergi iadesinde yasanın gecikmeler nedeniyle uğranılan finansman kaybı engellenmiş olmaktadır. Bu sistemde ihracatçılar, belli şartlara haiz olan imalatçıların kendilerine ihraç edilmek üzere teslim edilen mallara ilişkin KDV’sini ödememektedir. İmalatçılar, ihracatçılardan tahsil etmedikleri KDV’sini ilgili dönem beyannamesinde beyan ederek tarh ve tahakkuk ettirmekte, tahakkuk eden vergi varsa tecil ettirmektedir. İhraç kaydıyla teslim edilen malların 3 ay içerisinde ihraç edilmesi durumunda tecil edilen vergi terkin edilmektedir.
Hizmet İhracı
KDV Kanunu’nun 1. maddesi gereği, Türkiye’de yapılmayan hizmetler verginin konusuna girmemektedir. Burada hizmetin yapıldığı yerin tespiti önem kazanmaktadır. Türkiye’de yapılmakla birlikte yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ise kanunun 11/1-a maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiştir. Bu durumda hizmetin, yurt dışında yapılmış hizmet mi olduğu, yoksa Türkiye’de yapılmış ve ihraç edilmiş bir hizmet mi olduğu konusu önem kazanmaktadır. Bir hizmetin Türkiye dışı hizmet sayılmasındaki tek ölçü, o hizmetin maliyetlerinin ve hâsılatının Türkiye’de kayda alınmasının gerekmemesidir.
Hizmet ihracatında istisna için aranan koşullar
KDV Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca hizmet ihracının vergiden istisna tutulması için
1) Hizmet Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmalıdır.
2) Fatura veya benzeri belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.
3) Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.
4) Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.
İhracat İstisnasından Doğan KDV Alacağının İadesi
3065 sayılı KDV Kanunu. Tam istisna olarak adlandırılan bazı işlemlerde ise teslimi yapılan veya ifa edilen hizmetlerin bünyesine giren vergilerin diğer muamelelere ilişkin hesaplanan vergiden mahsup edilememesi halinde yüklenicilere iade imkânı getirilmiştir.
KDV Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca ihracat ve ihraç kayıtlı satış nedeniyle yüklenilip indirilemeyen vergiler Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı’nca belirlenen esaslara göre iade edilmektedir.
KDV istisnasında mahsup yoluyla iade
Katma Değer Vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin kendisinin, ortaklarının veya mal ve hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, SSK prim borçlarına mahsup talepleri, miktarlarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilmektedir.
İhracat İstisnasında Nakden KDV İadesi
İhracatçıların, ihracat, ihraç kayıtlı satışlardan doğan KDV iade alacağının nakden iade yoluyla alınması da mümkündür.
Vergi, Resim ve Harç istisnası
Türk vergi sisteminde İhracatta vergi, resim ve harç istisnası; ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı faaliyetler neticesinde doğan vergi, resim ve harçların istisna edilmesi olarak tanımlanabilir.
Söz konusu istisna, ihracatçı firmaların maliyetlerinin düşürülmesi suretiyle; ihracatı arttırmayı, ihraç pazarlarını geliştirmeyi ve ihraç ürünlerine uluslar arası piyasalarda rekabet gücü kazandırmayı amaçlamaktadır.
Vergi, resim, harç istisnasında, vergi mevzuatına göre damga vergisi, banka ve sigorta muamele vergisi(BSMV), harç gibi mali yükümlülükleri doğuran olay meydana gelmektedir; ancak, ihracat taahhüdünün yerine getirilmesi şartıyla bu yükümlülükler ertelenmekte, gerçekleşmesi durumunda terkin edilmektedir.