Aydınlatma tekniği, bu açıdan sadece göz sağlığı için değil ruhsal denge ve huzur için de düşünülmesi gereken bir kavram.
Ofis Genel Aydınlatma Sistemleri
Genelde aydınlatma ve ışıklandırma sistemlerinde dekoratif unsurlar dikkate alınır. Oysa sağlıklı bir ofis aydınlatması, dekoratif kaygılardan önce, modern ofis kurulumu sistemlerine uygun işlevsel yapıda olmalıdır.
Ofislerde ışığın homojen (belirli alanlara yoğunlaşmayan, eşit alan yayılımı olan) dağılımının sağlanması çok önemlidir. Örneğin aydınlatma uzmanlarının bu konudaki teknik önerilerinden biri, genel aydınlatma ortamının, çalışma yüzeyinin (örneğin bilgisayar monitörünün) parlaklığı ile bakılan nesnenin parlaklığının en az üçte biri oranında olmasına özen gösterilmesi.
Ayrıca işyeri ortamlarında genel ışıklandırma veren sistemlerin kullanılması da bir başka önerilen nokta. Genel aydınlatmanın yetmediği ya da farklı lokal ışıklandırma sistemleri ihtiyacı olan alanlarda ise halojen lambalar ve spot ışıklandırma gibi noktasal ve direkt ışık veren çözümlerin uygulanması ideal olarak kabul edilmekte. Yalnız bunda da aşırıya gidilmemesi, sadece özel vurgulama ve çalışma yapılan lokal alanlarda kullanılması öneriliyor.
Genel aydınlatma açısından ise çoklukla floresan, özellikle de kompakt floresanlı armatürlerin tercih edilmesi tavsiye ediliyor.
Temel olarak en sağlıklı aydınlatma gün ışığından elde ediliyor elbette. Gerçek ışık kaynağımız olan güneşten ofis ortamlarında mümkün olduğunca istifade etmek gerekiyor. Ofis kurulumu aşamasında güneşli ortamların değerlendirilmesi bu anlamda çok önemli. Özellikle iş hacminin yoğun olduğu kış aylarında, kısa ve kapalı, yağmurlu günler nedeniyle kısıtlı güneş ışığı alma olanağı bir handikap. Ofis içi yerleşim ve çalışma odalarının güneş alma konumlarına göre düzenlenmesi önemli bir şart. Bunu maksimum ölçüde sağlayacak cam sistemleri ve panjur donanımlarının seçimi de önemli. Personelin yoğun olarak bulunduğu lokal bölgelerdeki ofis içi düzenlemenin (örneğin masa düzeni), tüm ofis yerleşiminde en çok güneş alan cephelerde kurulması bu anlamda sağlıklı bir önlem olacaktır. En azından güneş ışığı sadece doğal bir aydınlatma sağlamakla kalmayacak, huzurlu ve sıcak bir ofis atmosferini daimi kılacaktır.
Çalışma masası aydınlatması
Çalışma birimlerinde özelikle masa başı çalışmada genelde kabul edilen yaklaşım, gün ışığının soldan alınması olarak önerilmesidir. Şayet gün ışığı yoksa ya da bir başka ışık kaynağına ihtiyaç duyuracak ölçüde yetersizse (Ve de gece çalışması da yapılıyorsa) yine soldan aydınlatma yapılması uygun olmaktadır. Bu, küçük bir denemeyle de anlaşılabilir. Herhangi bir masada kitap okur ya da bilgisayarda bir çalışma yaparken, oturma konumumuzu değiştirerek bunu görebiliriz. Işık kaynağını sola aldığımızda daha rahat bir görüş ve netlik ortaya çıkar. Işık kaynağı sağda olduğunda ise gözde bir zorlanma, görüş netliğinde bir parça düşüş olabilmektedir. Bu, beynin görme anatomisi ile ilgili bir konudur. Benzer şekilde kaynağın önde ve arkada olması halinde de göz zorlanması, parlama ve netlik kaybı ortaya çıkmaktadır.
Bununla birlikte ofis ve masa aydınlatması için farklı çözümlere başvuruluyorsa (örneğin tavan aydınlatması gibi) parıltı oranı düşük, ışıklı tavan çözümleri uygulanabilir. Uzmanlar bu konuda yine prizmatik kapaklı büyük yüzeyli armatürler ve petekli, aynalı, reflektörlü armatürlerin tercih edilmesini öneriyorlar.
Ön kısmı camlı ve reflektörlü armatörler yanında, ışık kaynağının parlama veya kamaşma yaratmaması için görme hizasında daha içe çekilmiş ve kamaşmayı ortadan kaldıran özel ışık kırıcılı armatürler kullanılması da öneriler arasında.
Tabi bir de bilgisayar unsuru da var. Birçok ofiste bilgisayar kurulumu olduğuna göre, sağlıklı olmayan bir aydınlatma sistemi yüzünden, gözlerin odaklandığı monitör ekranlarından yansıyan ışık ve yansımalar, sadece parlama ve kamaşma değil, göz sağlığını olumsuz etkileyen durumlar yaratmaktadır. Bunu önlemenin yolu da doğru aydınlatma armatürleri kullanmak, bu armatürleri ofis içine uygun yerleşimini sağlamaktan geçiyor. Uygun bir önlem daha ise, parlama ve kamaşmayı en aza indiren düz ekran flat monitör sistemlerini tercih etme ve özellikle göz sağlığını koruyan sıvı ekranlı LCD monitör (Ya da ışığı emen filtreli monitörler) çözümleri olarak söyleyebiliriz.