TBMM Genel Kurulunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2013 yılı bütçesi üzerinde söz alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiyenin son on yıl içerisinde ekonomiden sosyal politikalara, sanayileşmeden dış politikaya kadar hayatın her alanında çok büyük bir ilerleme ve değişim sürecinden geçtiğini belirtti.
Hemen her alanda daha yüksek standartlara ulaşan ve bu hedefini koruyan Türkiye, gücünü ve potansiyelini yeniden fark etmiş ve bunu harekete geçirmiştir. diyen Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bugün, kişi başına millî gelirini 11 bin dolar, yıllık ihracatını ise 150 milyar dolar seviyesine taşımayı başarmış bir ekonomiye sahibiz. Özellikle, en önemli ihracat pazarımız olan Avrupa pazarlarında yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye, bir yandan ılımlı bir şekilde büyümeye, aynı zamanda da cari açık gibi kronik sorunlarla mücadele etmeye devam ediyor. Bugün, Türkiye, ekonomideki tüm kırılganlıklarını güçlendiren, risklere karşı daha dayanıklı hâle getiren bir ülkedir.
Ergün: 2011-2016 dönemini kapsayan ulusal bilim, teknoloji ve yenilik stratejimiz de, sanayi stratejimiz de tam bir uyum içerisindedir. dedi.
Aynı şekilde, otomotiv, makine, kimya sektör stratejilerini ve KOBİ Strateji Belgelerini uygulamaya koyduklarını kaydeden Ergün, 2013ün başında seramik, demir çelik ve elektrik, elektronik stratejilerimizi uygulamaya başlayacağız. diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: Türkiye’nin genç, büyük ve dinamik nüfusu bilim ve teknoloji alanında bizim için çok önemli bir fırsattır. Bugün özellikle bilgi teknolojilerinde dünyaya damga vurmuş firmalara baktığımız zaman bu firmaların genç insanlar tarafından kurulduğunu görüyoruz. Biz de bakanlık olarak bu genç nüfusumuza ve özellikle üniversitelere odaklanan politikalara özel önem veriyoruz. Mesela, genç nüfusumuzun bilim ve teknolojiye olan ilgilerini artırmak için 81 ilimizde bilim ve teknoloji merkezleri kurma çalışmamızı başlattık. Altmış yıl geç kaldığımız bir iştir bu. Başka ülkelerde altmış yıl önce kurulmuş olan bir konuyu şimdi başlatıyoruz.
Üniversitelerimizi yenilikçilik ve girişimcilik konularında teşvik etmek amacıyla ilk defa yenilikçi ve girişimci üniversite endeksi oluşturduk ve üniversitelerimiz arasında bu yıldan itibaren bir yarış başlattık. Geçtiğimiz günlerde, üniversite-sanayi iş birliği konusunda İstanbulda büyük bir zirve gerçekleştirdik. Gelecek yıldan itibaren bu zirveyi 26 kalkınma ajansı bölgesinde, yerel dinamiklerin de ağırlıklı olduğu bir platformda zenginleştireceğiz. Biz şu noktada kararlıyız: Üniversiteler elbette öncelikle bilgi üreten merkezler olacaktır ancak üniversitelerimiz sanayimizin rekabet gücünü artırma noktasında da artık başrol oynayacaklardır, oynamalıdırlar.
2002 yılında Türkiyede sadece 2 tane teknoparkımız vardı, bugün 47 teknoparkımız vardır. Şimdi teknoparkları ihtisas teknoparklarına dönüştürüyoruz, bilişim ve savunma sanayisi alanlarında özel ihtisas teknoparkları kuruyoruz. Bunların altyapı çalışmaları başladı, 2013ten itibaren firmalara yer tahsisleri de yapılacaktır.
Yine gençler arasında teknolojik girişimciliği sağlamak için hibe desteklerimiz devam ediyor. Başlangıçta 100 bin lira hibe verdiğimiz bu gençlere şimdi ikinci bir paketle, başarılı olanlara 550 bin lira ilave desteklerle firmalarını, teknoloji firmalarını daha da güçlendirmeleri için ikinci bir adım programı başlatmış bulunuyoruz.
Yine, KOSGEB aracılığıyla girişimcilik eğitimlerine katılanlara kendi işlerini kurmaları için 30 bin liraya kadar hibe, 70 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği veriyoruz. İki yılda 5 bin arkadaşımıza bu desteği verdik. Önümüzdeki yıldan itibaren her yıl 5 bin arkadaşımıza bu destekleri vermek ve Türkiyemizi girişimcilik konusunda da önemli bir noktaya getirmek istiyoruz. dedi.